Kaynak: https://sendika.org/2021/10/sinif-hareketi-icindeki-sinif-dusmanlari-634967/ Türkiye sosyalist hareketi, ülke siyasal, toplumsal ve ekonomik hayatına etki edebilecek bir konumda olmaktan çok uzakta. 2000’li yılların başında nispeten güçlü olan sosyalist hareket, sınıf hareketi, AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte uygulamaya başladığı geç neoliberal politikalarla birlikte son yirmi yılda iyice zayıfladı: Örgütlü her direniş hukuk ve zor yollarıyla dağıtıldı, grevler yasaklandı, örgütlenmenin ve sendikalaşmanın önüne türlü türlü engeller konuldu, yandaş sendikalar aracılığıyla sınıfın birliği engellendi, zayıflatıldı, burjuva medya hegemonyası aracılığıyla emek hareketi görünmez hale getirildi. Sosyalist hareket ise sınıfın bu örgütsüzlüğüne, güçsüzlüğüne rağmen sınıfsal bakış açısının mürşitliğinde ısrar etti ve taviz vermeden, her koşulda mücadelesine devam etti. Mücadeleye devam edildi, çünkü sosyalistler, kapitalizmin tekrar saymakla vakit kaybetmeye gerek olmayan ille...
"[İ]nsanlık kendi önüne, ancak çözüme bağlayabileceği sorunları koyar; çünkü yakından bakıldığında her zaman görülecektir ki, sorunun kendisi ancak onu çözüme bağlayacak olan maddi koşulların mevcut olduğu ya da oluşmakta olduğu yerde ortaya çıkar." (Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, s. 24)